Depremzedeler Konteyner Kentten Çıkarılmak İstemedi

Haber: KADİR DEVİR

ANKARA – Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde 6 Şubat depremlerinde evlerini kaybettikten sonra konteyner kente yerleştirilen vatandaşlar, buradan çıkarılarak başka bir bölgeye yerleştirilme kararına karşı eylem yaptı. Melikgazi Belediyesi tarafından kurulan konteyner kentten çıkmak istemeyen aileler,  ‘Perişan olmak istemiyoruz’ pankartı ile yetkililere sesini duyurmaya çalıştı. CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç ise “Depremin vurduğu yetmedi bir de hükümet vuruyor” diyerek duruma tepki gösterdi.

6 Şubat depremlerinin etkilediği şehirler arasında yer alan Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde kurulan konteyner kentte yaşayan vatandaşlar tahliye edilerek farklı bir alana taşınma kararını protesto etti. Konteyner kentte bir araya gelen depremzede vatandaşlar, ‘Melikgazi’den başka yaşam alanına gitmek istemiyoruz’ dedi.

“BU DERDİ HİÇBİRİNİZ ÇEKMEDİNİZ”

79 yaşındaki depremzede Hasan Doğ, 6 Şubat depremlerinden sonra 4 kez farklı noktaya yerleştirildiklerini belirtti. “Depremi görmeyen bizim ne çektiğimizi bilemez” diyen Doğ, şunları söyledi:

“Burası dördüncü yerimiz. Bizi beşinci yere göndermek istiyorlar. Melikgazi Belediye Başkanı burada bize ‘5 yıllığına oturabilirsiniz’ dedi buraya yerleştirirken. Şimdi bizi buradan başka yerlere dağıtmak istiyorlar. Komşularımızla birbirimize alıştık. Birbirimize yardım edebiliyoruz. Hiçbir suçumuz yok. Bizi neden büyükler başka yerlere dağıtmaya çalışıyor. Melikgazi konteynerini ne yapacaklar? Kime peşkeş çekmeye çalışıyorlar. Bizim amacımız buradan gitmemek. Lütfen sesimizi duyun. Tekrar ediyorum ölsek de çıkmayacağız. Eğer bizi duymazsanız biz de sizi duymayız sayın büyükler. Allah rızası için sesimizi duyun ve bize yardımcı olun. Bizi buradan götürmeyin. Depremi görmeyen bizim ne çektiğimizi bilmez, bilemez. Bu derdi hiçbiriniz çekmediniz. Sizin hiçbiriniz bu işin ne derece ağır olduğunu, psikolojimizin nasıl bozuk olduğunu bilmezsiniz. Bilemiyorsunuz da zaten bilseniz böyle yapmazsınız. Lütfen sesimizi duyun.”

“YAŞAM ALANLARIMIZDAN GİTMEK İSTEMİYORUZ”

Konteyner kentte yaşayan kadınlar da şöyle tepki gösterdi:

“1 yıldır burada oturuyorum. Önceki hayatımızı anlatırsak çadır kentleri, yaşadığımız alanları çok çok zor süreçlerden geçtik. Asrın felaketini yaşayan insanlarız. Melikgazi sakinleri olarak biz sadece şunu istiyoruz, yaşam alanlarımızı, yerleşim yerlerimizi çocuklarımız, bizler, gençler, ve geleceğimiz için yaşam alanlarımızdan gitmek istemiyoruz.”

“BİZ YENİDEN AYNI ŞEYLERİ YAŞAMAK İSTEMİYORUZ”

Bir diğer konteyner kent sakini ise yetkililere şöyle seslendi:

“Bizler bir şeyleri yeniden inşa etme peşindeyiz. Daha kanayan yaralarımızı saramadan bir tanesiyle daha baş etmemiz mümkün değil. Şurada herkes birbiriyle arkadaş, sırdaş, aile. Güzel bir şekilde yaşam alanını inşa etmeye çalışıyoruz ve bunu da başardığımıza inanıyoruz. Biz yeniden, aynı şeyleri yaşamak istemiyoruz. Hepimiz anneyiz, hepimiz babayız, eminim büyüklerimiz de aynı şekilde annedir, babadır bunun için bize yardımcı olun. Bizi olduğumuz durumdan uzaklaştırmayın. Bizi yeniden, yeniden oradan oraya, oradan oraya atmayın. Burada kimsenin birbirine bir zararı yok. Kimse kötü olsun istemiyor. Gittiğimiz yerde neyle karşılacağız? Ne yaşayacağız? Biz yeniden aynı psikolojileri yaşamak istemiyoruz. Bizi bulunduğumuz yerden lütfen almayın.”

CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, “Depremin vurduğu yetmedi bir de hükümet, AFAD, bakanlık vuruyor” dedi. Öztunç, Melikgazi Yaşam Alanı’ndaki yurttaşların durumuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“Bir başka konteyner kente götürülmek isteniyorlar. Şehrin biraz dışındaki Necip Fazıl Şehir Hastanesi’ne yakın bölgedeki konteyner kente götürülmek isteniyorlar ama bu insanlar depremden bu yana buradalar. İş yerleri burada, çocuklarının okulları burada. Çıkartılmak istendikleri konteyner kente yakın okullarda okuyor çocukları. Burada bir düzen kurmuşlar şimdi burayı boşaltacaksınız diyorlar. Depremin vurduğu yetmedi bir de hükümet, AFAD, bakanlık vuruyor. Başından beri yanlış planlama yüzünden şimdi bu noktaya geliniyor. Halbuki en başında doğru planlama yapılsaydı bugün bunlar yaşanmıyor olacaktı. Bu insanların burada kalmalarına izin vermek gerekiyor en azından eğitim öğretim yılı bitene kadar. İnsanlara süre vermek gerekir. ‘3-5 ay sonra şu tarihte burayı kapatacağız ama bu tarihe kadar lütfen özel işlerinizi, çocuklarınızın okul işlerini halledin’ demeleri gerekiyor ama demiyorlar. Astığım astık, kestiğim kestik mantığı ile yol yürüyorlar. Zaten yıllardır bu kafada bu AK Parti hükümeti ve onları bürokratları o yüzden vatandaş isyan ediyor biz de buna destek veriyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir